Evlilik Sadece İki Kişiyi mi Bağlar?

Evlilik sadece iki insanın değil, iki ailenin de hayatlarının kesişmesi anlamına gelir. Bu kesişim noktasında ise çoğu zaman en dikkat çeken ilişki, gelin ve kayınvalide arasındaki bağ olur.

Sevgi dolu bir ilişki mi, yoksa çatışmalı bir denge savaşı mı? Her şey doğru iletişimle şekilleniyor.

Beklentilerle Başlayan Bir Yolculuk

Yeni bir hayata adım atan kadın, beklentilerle de karşı karşıya kalır.

Gelin, yeni bir hayata adım atarken anlaşılmak ve özgür olmak ister. Kayınvalide ise yıllarca büyüttüğü evladının hayatını artık bir başkasıyla paylaşmanın duygusunu yaşar.

İşte bu noktada iki tarafın da beklentileri çatışabilir:

• Gelin: “Bana alan tanısın, karışmasın.”

• Kayınvalide: “Ben onun büyüğü olarak biraz saygı bekliyorum.”

Ve anlaşmazlık tam da bu görünmeyen çizgide başlar.

Kültürel Kodlar ve Sessiz Rekabet
“El kızı” gibi söylemler hâlâ bilinçaltımızda yer eder.

Toplumda hala gelinlerden “uyumlu”, “saygılı” ve “geleneklere bağlı” olmaları bekleniyor. Ancak günümüz kadınları artık daha bilinçli, bireysel ve özgürlükçü. Bu da kuşak çatışmalarını tetikleyebiliyor.

????‍ Peki Erkek Nereye Durmalı?

Eş ve evlat rollerini dengelemek kolay değil.

Eşler bu ilişkinin tam merkezinde durur. Ne annesini üzmeli, ne de eşini yalnız bırakmalı.
Ancak taraf tutmak yerine, bir köprü olmak daha yapıcı bir yaklaşım.

 Sağlıklı Bir İlişki İçin 5 Küçük Ama Etkili Adım

1. Sınırlar koyun, mesafe suç değildir.

2. Empati yapın. Her davranışın altında bir duygu yatar.

3. Her dediğini yapmasanız da onu dinleyin.

4. Eşinize duygularınızı açıkça anlatın. Onun da yapıcı olması için destekleyin.

5. Zaman tanıyın. İlk günden mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Yan Yana Durmayı Denemek

Gelin-kayınvalide ilişkisi zorluklarla dolu olabilir, evet. Ama imkânsız değil.
İçtenlik, anlayış ve saygıyla yürütülen her ilişki bir noktada yolunu bulur.
Belki “anne-kız” gibi olmayacak, ama huzur dolu bir ilişki mümkündür.

???? Aynı gemideyiz. Karşı karşıya değil, yan yana durmayı seçebiliriz.